Aydın’ın Germencik ilçesi Ortaklar Mahallesi’ndeki Gümüşçay’da kirlilik, Gümüşyeniköy’de kurulan Organize Endüstrinin endüstriyel atıklarıyla en üst düzeye ulaştı. Dr. Metin Aydın, “Çay suyunu bırakın içmeyi elinizi sokmanız mümkün değil. Suyun katiyen ziraî sulamada kullanılmaması gerekir” uyarısı yaptı.
Ortaklar Gümüşyeniköy’de kurulan Organize Sanayi Bölgesindeki sanayi tesislerinin atıklarını arıtmadan bıraktığı Gümüşçay’da kirlilik en üst düzeye ulaştı. En üst kirlilik düzeyi olan 4. sınıf su haline gelen Gümüşçay suyu içinde oksijen ve canlı kalmadı.
Gümüşçaydaki kirliliğin tesiri yalnızca yakınındaki Tekin köyünde değil, çayın topraklarından geçtiği Gümüşyeniköy, Yeniköy, Moralı, Argavlı, Sazlıköy, Uzunkum’da da kendini gösteriyor.
Bölge sakinleri, Ortaklar Organize Endüstrisi Bölgesinin büyütülme çalışmalarıyla mevcut kirliliği bile tolere edemeyen bölgenin yaşanmayacak hale geleceğinden telaş ediyor.
“10 DAKİKADA KOKUSU ÜZERİNİZE SİNİYOR”
Suyun içinde ağır metaller, kimyasal ve fizikî kirlilik olduğunu söyleyen Dr. Metin Aydın,
“Önceleri içilebilen çay suyunu artık bırakın içmeyi elinizi sokmanız mümkün değil. Suyun mutlaka ziraî sulamada kullanılmaması gerekir. Lakin su yokluğundan ötürü çiftçiler suyu kullanmak zorunda kalıyor. Çay suyu içinde bulunan ağır metal ve koku bu halde ziraî eserlere geçiyor.
Koku ziraî eserler içine siniyor. O yüzden çay suyu İle sulanan ziraî eserleri tüketmek mümkün değil. Çay kenarında 10 dakika durabilirseniz koku sizin üzerinize siniyor. Güya kanalizasyon kuyusuna düşmüş üzere oluyorsunuz” dedi.
İÇME SUYU ARTEZYENİ 100 METRE MESAFEDE
Tekin köyünün içme suyunu sağlayan artezyen kuyusunun bu çaya 100 metre uzaklıkta bulunduğunu da belirten Aydın,
“Çaydaki su kirliliğinin artezyen kuyudaki suya bulaşması büyük mümkünlük. Artezyen suyu ise rastgele bir tahlil sürecine tabi tutulmadan yalnızca klorlanarak köy halkına veriliyor.
Sağlıksız ve içme suyu olarak kullanılmaması gereken artezyen suyunun içme suyu olarak kullanımı sonucu da kirlilik insanlara geçiyor. Ancak halk su yokluğu ve su pahalılığından ötürü kullanmak zorunda kalıyor” tabirlerini kullandı.
ARAŞTIRMALAR TASA VERİCİ
Artezyen kuyusunun sıhhatsiz suyunun içme suyu olarak kullanımı sonucu da bölgedeki her meskende kesinlikle bir kanserli olduğunu söyleyen Dr. Metin Aydın, yapılan araştırmaların tasa verici olduğunu belirterek şunları söyledi:
“2010 yılında DSİ buradaki artezyen kuyularda yaptığı araştırma sonucu artezyen kuyularda yüksek oranda Bor, Lityum, Nitrit, Nitrat saptandı. Tüm bu kirliliklere bağlı olarak her hanede kesinlikle bir kanserli hasta var yada kansere bağlı vefat oldu. Köy neredeyse kanser köyüne döndü.”
